Emrem Sultan Köyü, Yunus’un şiirlerinde adı geçen Kozluk tepesinin Güney yamacında, Nallıhan Sarıyar yolu üzerinde ve tarihimize damgasını vuran Sakarya ırmağı kenarında yer alır. 750 - 800 yıllık bir mazisi olduğu sanılan bu güzel köyümüz adını bu köyümüzde yaşamış,

bu gün türbesi bu köyümüzün girişinde yer alan, Anadolu’nun manevi mimarlarından, keramet sahibi erenlerinden, Yunus Emre’nin hocası Tabduk Emre’den almaktadır. Tabduk Emre’nin türbesi ve aile efradının mezarları bu köyümüzün girişindedir.Sanki; Yüzyıllardan beri, bu köyümüz halkı adına gelen konukları karşılar ve selamlar, aynı zamanda uğurlar.1991 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilen türbe aynı yıl yapılan restorasyon ile bügünkü temiz ve güzel görünümüne kavuşmuştur
Tabduk Emre türbesinin karşısında yolun alt kısmında, köyün harman yeri mevkiinde Türbeye 100 – 150 m. Mesafede bir bina kalıntısı mevcuttur. Burasının Tabduk Emre’nin medresesine ait olduğu sanılmaktadır. Yine bu köyümüz sınırları içinde, Tabduk Emre’nin çağdaşı olduğu sanılan Cafer Sadık ve Rahim Baba Türbeleride yer almaktadır. Adı geçen türbeler eskiden Kozlu köyünde, Sakarya ırmağı kıyısında idi. Kozlu Köyü ve türbeler Gökçekaya barajı sahası içinde kaldığından türbeler Ermem Sultan Köyü’ne 7 – 8 km. mesafedeki bir yere törenle nakledilmiştir. Buraya da araba ile ulaşmak mümkündür. Türbelerin bulunduğu yerde elektrik ve su mevcuttur.

Emrem Sultan Köyü, doğudan Ayman şimdiki adıyla Hıdırlar Köyü, güneyden Sarıyar Kasabası, batıdan Nallıdere, Karahisar Kozlu Köyleri, Kuzeyden ise Eymir ve Sobran Köyleri ile çevrilidir.

Köy, Nallıhan Sarıyar yolu üzerinde olup yolun iki tarafı ağaçlıklı ve asfalttır. Nallıhan’a 20 km. Sarıyar Kasabasına 5 km. mesafededir.

1972 yılında Gökçekaya Baraj sahasında kalan Nallıkozlu Köyünün büyük kısmıda bu köyümüze katılmıştır. Kozludan 25 aile ve 100 dolayında nüfus gelmiş olup, 1990 nüfus sayımına göre köy 76 hane ve 225 nüfusa sahiptir.

Köy halkının büyük kısmı emeklilerden ve çevre işletmelerde çalışanlardan oluşmaktadır.

Tarımla uğraşan azdır. Bu köyümüzden çıkışta Sarıyar yolu üzerinde 2 tane mağara bulunmaktadır ve bu mağaralar oldukça ilginç olup görülmeye değerdir.

Tabduk Emre

Beldemizin en büyük hazinesi ;Tabduk Emrenin Emrem Sultan köyünde yerleşip dergah kurmuş olması ve talebeler yetiştirmesidir.Bu talebelerden biriside Yunus Emre'dir
Veli kişilerden bahsedilince aklımıza kerametleri geliyor.Halbuki şunu bilmeliyiz ki onlar her şeyleri ile Allah (CC)a iman etmişler ve imanlarını kuvvetlendirerek takvada en üst derecelere ulaşmışlardır.Onları biz tam manasıyla anlayamayız.Anlayabilmemiz için o derecelere bizim de ulaşmamız gerekmektedir.
.Velilerimiz Allah aşkıyla yanıp tutuşup şiirler söylemişlerdir. Bunların bir çoğu günümüze kadar ulaşmış ve kitaplarımızda yer almaktadır.Bu eserleri temin edip hayatlarını ve söylediklerini incelemeliyiz.
Türbe ziyaretlerimizde en çok dikkat etmemiz gereken ise dua ve isteklerimizi bu velilerden değil , yüce Allah (CC) dan istememiz gerekmektedir.
Yapılanlar gelenekte olsa biz Müslümanlar olarak dinimize uygun olup olmadığına dikkat etmeliyiz.
Ve ruhlarına da Fatiha Şerifi okumayı ihmal etmemeliyiz.
Bu sebeptendir ki onları anlatabilmek bize düşmez.Bu konuda yetişmiş alimlerimizin eserleri var.Sadece Türbenin dış resmini çekip ,kapıda hazırlanmış tablodaki yazıyı sizler için yayınladım.
Ama mutlaka ziyaret edip türbenin içindeki atmosferi tatmanızı isterim.
Hocalarımızın türbenin içinin fotoğrafını çekebilirsin demelerine rağmen elim denklanşöre gitmedi.O ziyaretteki duyguyu fotoğraf anlatamaz.
Tabduk Emre
Ünlü Türk mutasavvıflarındandır.13 . Yüzyılda yaşayan Tabduk Emre Hoca Ahmet Yesevi' nin (1093-1166) müridi olup ,Orta Asya 'dan gelerekAnadoluda Sakarya vadisinde Karanlık dereye (Bugünkü Emrem Sultan Köyü) yerleşen Alperenlerin ulularındandır.
Mevlana ,Ahi Eren,Hacı Bektaş Veli'nin , Yunus Emre 'nin hocası olan Tabduk emre Anadolu' da Türk kültürünün temelini atan ve inançta birliği sağlayan devrin manevi büyüklerindendir. Tabduk Emre yerleşdiği Sakarya Vadisinde bir dergah kurarak çivtçilik ve hayvancılık yapmış ve burayı üretim merkezi haline getirmiştir.Yunus Emre gibi birçok mürid yetiştiren Tabduk Emre hoşgörülü ve sevgi dolu bir insan olup burada yapılan türbede yatmaktadır.Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan 6X6 kare olan mekana sahip Türbede 6 sanduka yer almaktadır.Ortada en büyük sanduka Tabduk Emre Hazretlerine ait olup , diğer sandukalarının eşi ve 4 çocuğuna ait olduğu bilinmektedir.Türbe giriş kapısı üzerinde okunamayan 4 satırlık bir kitabe bulunmaktadır.Türbenin orijinal ahşab kapısı 1997 yılından beri Ankara Etnoğrafya müzesinde sergilenmektedir.Türbenin dış duvarlarında yer yer devşirme malzeme kullanılmış olup 1954-1958,1991ve 1999 yıllarında resturasyon görmüştür.

Ruhu şad olsun

Zekeriya Sener